Türk ve Ermeni toplumları arasındaki duvarları yıkmak için edebiyatı kullanmak
Dünyanın Ermenice-Türkçe çift dilli tek yayınevi, Türkiyeli okuyucuları Ermeni edebiyatı, tarihi ve kültürüyle tanıştırmak için çalışırken aynı zamanda iki toplumun çocukları için ortak bir edebiyat deneyimi de sağlıyor.
Editör Lora Sarı, çocukluğu boyunca, ana dili olan Ermenice kitap okuduğunu hatırlamakta güçlük çekiyor. Edebiyata bu kadar meraklı birinin bunu demesi şaşırtıcı; ta ki Sarı sebebini açıklayana kadar: “O zamanlar yalnızca gerçekten kısa, didaktik hikayeleri olan resimsiz ders kitapları vardı.”
Günümüzde de durum pek farklı değil. “Ermenice yazılmış çocuk kitapları konusunda büyük bir eksiklik var,” diyor Sarı. Sarı’nın çalıştığı İstanbul’da yerleşik Ermeni yayınevi Aras, bu eksiği gidermenin yanı sıra Türkiye ve Ermeni toplumlarından çocukların ortak bir çocukluk deneyimine sahip olmasına katkı sunmasını umduğu bir fikre sahip.
Hippo- Farklı Çocuk Kitapları
Kısa bir süre önce Aras, yüksek kaliteli, resimli çocuk kitaplarını hem Türkçe hem Ermenice basan Hippo adlı çocuk kitapları markasını çıkardı. Hippo kitapları, stereotiplerle savaşmak, toplumsal cinsiyet ve azınlık hakları gibi sosyal mevzuları ele almak üzere tasarlanmış.
Örneğin İngilizce orjinalinden çevrilen ilk Hippo kitabı Jill ve Ejdarha, yalnızca kendi rolüne dair değil, geleneksel çocuk hikayeciliği hakkında da modern fikirlere sahip bir kadın başkahramana sahip.
Hippo markasının yaratılması, Aras’ı dönüştürmek için hazırlanmış geniş stratejinin bir parçası. 25 yıllık geçmişine ve dünyada Türkçe-Ermenice çift dilli tek yayınevi olmasına rağmen Aras, hiçbir zaman karlı bir işletme olmamış. Aras Türkçe’ye yaptığı çevirilerle Ermeni kültürünü, tarihini ve edebiyatını daha geniş kitlelere duyurmayı ve toplumlar arasındaki kültürel duvarları yıkmayı amaçlasa da, Sarı, Türkiye’deki okuyucu kitlesinin sınırlı olduğunu kabul ediyor.
Yemek kitapları ve gezi günlükleri
Yayınevinin en başarılı kitapları arasında, Trakyalı bir ailenin İstanbul’a gelişini kendilerine ait yemek tarifleriyle anlatan “Sofranız Şen Olsun” yer alıyor. Bu kitaptan esinlenen yeni bir yemek kitabında Ermeni yazar Silva Özyerli, Diyarbakırlı ailesinin tarihini anlatıyor. Soykırımdan sonraki yıllarda, Diyarbakır’da yaşayan Ermeni nüfusu neredeyse yok olmuştur.
Basmakalıp inançları yıkmak için gösterilen çaba arasında, Sovyetler zamanında Ermenistan’a seyahat etmiş üç Rus yazarın, Vasili Grossman, Andrei Bitov ve Osip Mandestam’ın gezi günlüklerinin çevirileri var. Buradaki fikir, Ermeni kültürünü bir başka yabancının gözünden görmenin Türk halkını Ermenileri farklı bir açıdan görmeye teşvik edebileceğidir.
Kültür yayınlarına ek olarak Aras yayın kataloğunda, Ermeni soykırımı hakkında olanlar dahil olmak üzere, siyasi kitaplar da bulunuyor. Sarı, bu yayınların tabuları yıkmak ve ifade özgürlüğünü desteklemek için önemli olduğunu düşünüyor ve ekliyor: “2000lerin sonuna kadar Ermeni soykırımını açıkça konuşmak çok zordu, (önde gelen Ermeni gazeteci ve entellektüel) Hrant Dink’in ölümünden sonra geçmiş hakkında daha açık bir şekilde konuşabilmeye başladık.” Yayınevi, soykırım üstüne yazılmış çizgi romanları Fransızcadan çevirerek farklı okuyucuların ilgisini bu konuya çekip düşünmeye itmeye bile çalışmış.
Zorlu bir atmosfer
Ancak Türk toplumunun çoğu için bu tür konular, özellikle mevcut siyasi ortamda, hâlâ tartışmalı konulardır. Sarı, yayınevinin ortaklarından Osman Kavala’nın siyasi nedenlerle alınmış kararlarla son iki yıldır hapiste olmasının Aras’ın maddi zorluklarını katmerlendirdiğini söylüyor. Sarı’ya göre, milliyetçiliğin yükselişe geçtiği mevcut siyasi atmosfer Aras’ın daha geniş okuyucuya erişmesi önündeki en büyük engel.
Sarı, Hippo markası sayesinde, hele kazanç getiren okul kitap listeleri pazarına girmeyi başarabilirlerse, Aras’ın talihinin döneceğini umut ediyor. EED Aras’a, Hippo markasını geliştirirken temel maliyetleri destekleyecek biçimde hibe sağlamıştır.
“(2019) Kasım ayına kadar yedi kitap basıp İstanbul Kitap Fuarına katılmayı planlıyoruz. Bizim için oldukça başarılı geçen Diyarbakır Kitap Fuarına zaten katıldık.” Sarı, özgün, çağdaş hikayeleri olan ve güzelim çizimlere sahip kitap seçkilerinin Türkçe çocuk kitaplarında da halen eksik bir şeyi giderdiğine emin. Eğer satışlar iyi giderse Aras piyasaya her ay bir kitap sürmeyi planlıyor.
Çevrelerinden topladıkları paralarla bodrum katındaki ofislerinden aynı binada yer alan ferah, boğaz manzaralı bir başka ofise taşınmakta olan Aras ekibinin, yeni mekânları için de büyük planları var. Yeni yerlerinde kitap lansmanları ve söyleşiler gibi etkinliklere ev sahipliği yaparak yayınevini bir kültür merkezi haline getirmeyi planlıyorlar.
Sarı, Litvanya'dan arkadaşlık, hayaller ve mutluluk hakkında bir öykü olan “Mutluluk Bir Tilkidir” adlı yeni biten ikinci kitaplarını gururla gösteriyor. Bu yeni ve iddialı maceraya atılan Aras için mutluluk belki de bir Hippo’dur.